Sayfalar

8 Ocak 2018 Pazartesi

Kızıl Kraliçe-Victoria Aveyard

Orjinal Adı: Red Queen
Basım yılı: 2015
Sayfa sayısı: 388

Kan rengiyle sınıflara ayrılmış bir toplum. Gümüş ve kızıllar. Gümüşler özel yetenekleri olan tam bir burjuva sınıfı. Kızıllar ise yetenekleri olmayan köle olarak görülen sınıf.

Kız kahramanız Mare çalışmak için bir Gümüş sarayına gidiyor. Ve olan oluyor. Aslında farklı olduğunu keşfediyor.

Erkek kahramanlarımızdan Maven, bir prens. Ve bir diğer erkek kahramanımız Maven'ın abisi Cal.
Klasik bir saray yaşamı. Güçlü bir kral, cadı bir kraliçe.


Sonra her şey birbirine giriyor. Gümüşlerin antrenmanlarına tanıklık ediyoruz. İktidar savaşını görüyoruz. Kalbin yaptığı yalnız seçimleri, acımasızlıkları görüyoruz.

Mare karakterini sevdiğimi söyleyebilirim. Aşk hakkındaki seçimlerini beğenmesem de güçlü duruşu hoşuma gitti.

Maven, küçük kardeş, farklı bir karakter. Şimdi ne desem spoiler olacağı için elimden geldiğince susmalıyım.


Cal, yine yorum yapamadığım karakterlerden. Kapalı kutu gibiydi benim için. Ulaşamadığım, bağ kuramadığım bir karakter.

Kitabı okumak cidden akıcıydı. Fakat ortada konu yokmuş gibi hissettirdi. Yavaş ilerlemiyor kesinlikle. Ama geri dönüp baktığımda aklımda kalan olay sayısı az. Çok fazla karakter olması da kafamı karıştırmadı değil. Belki de sorun bendedir. İsim hafızam çok kuvvetli değil malesef.


Kimi Öptüğüne Dikkat Et - Jennifer L.Armentrout (Karanlık Elementler #1)


Orjinal Adı: White Hot Kiss - Dark Elements 1
Sayfa Sayısı: 427
Basım Yılı: 2014

Kız kahramanımız Layla, yarı iblis yarı muhafız. Bu özelliğinin ona neler getirdiğinden habersiz birlikte büyüdüğü Zayne ile sıradan bir çift hayatı yaşamak isteyen 17 yaşında bir kız. Zayne'nin babası -ki Zayne ve babası muhafız- Layla'yı evlat edinip yetiştiriyor. Tıpkı bir muhafız gibi. 

Ardından bir gün Roth adında dövmeli, yakışıklı Zayne'den biraz daha uzun -altını çiziyorum biraz- bir iblis çıkageliyor. Layla'ya kim olduğunu öğreten sevgili yardımsever(!) kahramanımız aynı zamanda yaramaz haşere bir çocuk gibi Layla'ya sürekli laf atmaktan da geri kalmıyor. 

Ve Layla artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını öğrenirken kendini büyük bir planın parçası olarak buluveriyor. Roth'a karşı hissettiği çekim de cabası tabiki.

Öncelikle direkt, yalnız, sadece Roth'tan bahsetmek istiyorum. Çünkü kendisi anlatmakla bitirilemez bir karakter. İlk olarak tabiki dövmeleriyle başlamalıyım. Saolsun Layla her bir dövmeyi itinayla tasvir ediyor. Acaba bunlar sadece dövmemi yoksa.. Tabiki öğrenmek istiyorsanız kitabı okumanız gerekecek.

Bir diğer unutulmaz Roth hareketi tabiki söylediği sözler ve her durumda -canı tehlikede olduğu zamanlar da dahil- o umursamaz halleri beni bitirdi. Ve kitabın sonunda yaptığıyla gönlümde taht kurdu.

Diğer karakter Zayne'den ise hiç hoşlanmadım. Layla'ya arkadaşız deyip, kardeşçe yaklaşıp her fırsatta elini tutması sinirime dokundu. İlerleyen kitaplarda aşk üçgeni kokusu alıyorum. Hadi hayırlısı.. Bunun dışında Zayne sürekli Layla'yı koruyor havalarında sürekli Layla'yı yargılaması da hoşuma gitmedi. Aşk üçgeni olursa kimi tutacağım belli herhalde.

Layla.. Ne desem bilemediğim karakter. Dövüşürken ki sertliğini sevdim. Özellikle etrafta Roth varken.  Duygularının gelgitlerini bu kitapta bile hissetmek hoşuma gitmedi. Bu kitapta pek karar veremedim Layla'yı hangi kategoriye koyduğuma gibi.

Bütün bunların dışında yazarın aşk üçgenleriyle meşhur olduğunu belirtmek isterim. DEX etiketi altında çıkan kitap tam bir Armentrout kitabıydı. 

Alıntılar: (Ağır Roth içerir...)
"Çok eğlenceliydi değil mi? Kalbim hala çarpıyor."
"Eğlenceli meğlenceli değildi. Fareler iki ayak üstünde yürüyordu. Ya o yarasalar! Sonra hepsi resmen kafamıza..."
"Sana bir şey lazım. Yüzüne"
"Yüzüme mi?"
"Evet. Öpücüklerime ihtiyacı var."
****
"Seni bulduğum anda kendimi yitirdim."
****
"Ben kimseye kibar davranmam."
"Ona kibar davranıyorsun ama."
"Çünkü o güzel. Günün birinde büyüyünce sen de anlayacaksın."
****
"Paylaşmak değer vermektir, Layla."
****
"Konu bu olunca sen ve ben, fıstık ezmesiyle reçel gibiyiz."
****
"Doğruyu söylemek benim doğamda yok."